29 Ekim 2010 Cuma

Armonycoma or slt - Robot Bando



Çıkış Tarihi : 06/11/2010

“Armonycoma or something like that” 2. solo albümü olan ''Robot Bando''yu tamamladı. Uzun bir süreç içinde hazırlanan albüm, bu süreç içerisinde devamlı olarak gelişerek ve değişerek bütünlüğünü -konseptini- edindi. Temel bir senaryo üzerinden gidilmese bile,başlangıç ve bitiş arasında 8 parça boyunca paralel çizgilerde psikolojiler yaşanabiliyor.


''Ödemli Ayak Sesleri'' isimli ilk albümü ve ''Or Not Vol.1'' ismini verdiği toplamasından sonra ''Robot Bando'' teknik olarak bir gelişimden öte başlı başına bir değişim. Ağırlıklı olarak konser kayıtlarından aldığı sampleları dip bass ve dip synthlarla desteklemiş ve yoğun efekt kanallarıyla işlenen ses kolajları, parçaların içinde çok farklı tatlar yaratmış. Bu farkı tatlar albümdeki en dikkat çekici noktalardan biri; parçalar başladıktan sonra asla temel dokudan taviz vermeden tatmin edici değişimlere uğruyorlar. Dinlerken sıkılmaya asla izin vermeden ve sonuna gelirken başını kaçırtmadan başarılı aranjmanlar sergilenmiş.


Diğer bir önemli nokta şüphesiz albümdeki davul kompozisyonları. Programlama tekniğiyle örneklenen davullar yeni dizilimleri ve katmanlı yapılarıyla temeli oluşturuyorlar. Ses temizliği göz ardı edilerek, yer yer de insan sesleri karıştırılarak, ölçüsü kaçmamış disstortionlar verilerek tam anlamıyla davullarda kendi kimliğini oluşturmuş. Yalnızca tonuyla kalmayıp aniden yaşanan set değişikleri olumlu bir şaşkınlık yaratıyor.Kendine yenilik getirme konusunda en önemli noktada yine burada başlıyor.Armonycoma yarattığı ses kalabalıklarının içinde güçlü davullarını duyurmak istemiş sanki. Ekipman olarak edindiği Mpd26 bu konuda ve otomasyonlarda daha analog bir bakışa sahip olmasında ciddi bir etki ve rahatlık göstermiş.


Genellikle eski korku, bilimkurgu filmlerinden alınmış manifestosal skitler parçaların içlerine serpilmiş ve duygu destekler şekilde devamlı kendilerini gösteriyorlar.Bunun yanında skitleri klasik kullanımlarından öte olarak ritimle veya melodilerle beraber hareket etmeleri de albümün bir başka yönü. Dinleyip atladığınız alıntılardan olmaktan öte şarkıların içinde bizzat rol sahibiler.


Robot Bando'da genel manada insan, insan olma, insancıl hatalar ve makineler, iyilik-kötülük gibi kavramlar kimi zaman üstünkörü kimi zaman da bariz şekilde verilmiş. Skitlerle beraber takip ettiğinizde şarkı sizi kendi hikayesinin içine sokabiliyor.En başta mekanik duran sound zamanla davulların ve sampleların tozuyla geleneksel de bir tat alıyor. Tepkili bir gidişatın içinde insanın kendini sorgulaması ortaya çıkmaya başlıyor. Öyle bir sorgulama ki bu; feragat, ait olamamak olgusu ve boşvermişlik gibi kimi parametreleri de alt-başlıklar halinde içinde barındırıyor.Bazen, en hakiki eylemin, eylemsizlik olduğunu dakikalar geçtikçe kafamıza çiviliyor.

'Tam' olmaktan uzaklaşıp, daima eksik olmanın daimi huzuru , bütünleştirilemeyen parçaların aranmadığı bir ütopya sunuyor Robot Bando bize.


Albümde en dikkat çekici unsur olarak, ortaklaşa yapılan çalışmaların çokluğu göze çarpıyor. Bağlı olduğu oluşumda faaliyetlerini sürdüren hemen hemen her isimle ortak bir çalışma var . Yani, tekil bir bilincin ürünü olsa dahi, Robot Bando, bir geçit törenini andırıyor. Albüm, en saf insan davranışıyla, yani 'Mistake' ile başlıyor .Fakat, bu saflık öylesine rahatsız edici gözeneklerden geçiyor ki, ardı sıra gelecek şeylerin gerilimini henüz daha ilk saniyeden hissettiriyor . Geçit töreninin ikinci objesi geliyor peşinden, ‘Human Being’ . Parça, akışı sırasında mekanikleşen bir organizmadaki insanlığı ortaya çıkarmaya çalışıyor. Frank ismi verilmiş üçüncü şarkıda ise Hals'ın spoken poetry tarzındaki naif vokalleri parçanın sert ve gürültülü yapısı üzerindeki tezatlıkları ve atmosferi betimliyor. Ardından Ağaçkakan'ı Frank isimli bu yaratığın ağzından dinliyorsunuz. Üç müzisyenin oluşturduğu şarkı, sanki tek elden çıkmış kadar pürüzsüz geliyor kulağa. Ufak bir anektod eklemek gerekirse, Ağaçkakan albümün geneline sinmiş havayı bu şarkıda bir kaç sözle tanımlıyor aslında ;

"Biraz hayalet , biraz zombi ,biraz insan var" .


Dominonun devrilen dördüncü taşı ise, ‘Good Human’. Jeff Buckley'in Dream Brothers adlı parçasından alınmış içe işleyen melodi belki de albümde duygunun en çok ortaya çıktığı parça. Fakat, bu da tezatlığa uyum gösterip, davul ve baslarla örtbas edilmiş .’Purple City’de ; şehir ve toplum arasına sıkışmış insan figürü iki farklı bakış açısıyla sunulmuş. Dub baslarını anımsatan basslarla, keza neşeli giden parçanın nakarata doğru su yüzüne çıkan synthlarıyla parçanın atmosferi de sürekli değişiyor. Bu değişimle, vokal ve sözlerdeki uyum dikkate değer . Ados, şehirdeki yaşamın tezatlıklarından ve iyi-kötü olgusunun değişiminden bahsederken, Ağaçkakan'ın şehirle ilgili kayıtsız kötümserliği ön planda . Cengâver'in kendine has sample kesimleri ve oldskool davulları Armonycoma'nın davullarıyla karışınca ortaya ‘Operational’ çıkıyor. Albümdeki gidişatın ne yöne doğru olduğunu kestirememenizi ve bir karışıklığın içinde bir düzen arar halde kendinizi bulmanızı sağlayan şarkıların başında geliyor Operational. ‘Annihaliton of Man'da breaklerin bambaşka halleri "We Can't Hush!" diye bağırıyor. Geçit töreninin bir diğer ismi Çağrı Özdem ise bu parçada karşımıza çıkıyor. Annihaliton of Man için Çağrı Özdem tarafından çekilen tanıtım klibi ise, albümdeki rengarenk renksizliği dışa vurur nitelikte. Son parça ‘Switch Off’ , I'mpty nin oturmuş sample seçimi,kesimi ve efektlendirmesinin birleştiği nokta olan davullar bu kanlı makinenin kapatılmasını emrediyor . Finalde ise, bu çok sesliliğin bir yansıması olarak, kapakta gördüğümüz çalışmanın sahibi Fatih Evyapan karşımıza çıkıyor. M4NM kollektifinden çıkan albümlerin kapaklarında ilk defa rastladığımız bu isim, farklı teknikler ve bakış açıları kullanarak hazırladığı bu kolaj ile albümün başlangıcı ve bitişini keskin çizgilerle belirliyor.


Bu albüm, pissa kulesini insanlaştırıp, omurgasını düzeltecek bir albüm kesinlikle değil. Aksine bir inşa gerekiyorsa, en son yaratmanın bir mahsuru olmadığını, ne kadar çok bağırırsan o kadar sesinin kısılacağını ama canın istiyorsa bağırabileceğini anımsatıyor insana.

İnsan olmak, elden geldiğince diyor Armonycoma or slt bize.

...........................

Albüm 06/11/2010 tarihinde dinleyicilere bandcamp sayfası üzerinden sunulacak. Ayrıca kısıtlı sayı da kartonet baskı da yapılacaktır. İlgilenenler ve bilgi almak isteyenler için mail adresi ; armonycoma@hotmail.com



Çağrı Özdem tarafından albümdeki 'Annihilation of Man' parçasına çekilen tanıtım video klibi ;



Armonycoma or slt - Annihilation of Man ( Robot Bando Trailer ) from Çağrı Özdem on Vimeo.





1 Yorum:

saat: 7 Kasım 2010 23:58 , Blogger M4NM dedi ki...

Albümü dinleyip indirebilmek için ;

www.armonycoma.bandcamp.com

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa